Bir Deha Bilim Adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan

erbakan
Üniversite hazırlık öğrencisi olduğumdan bu yana en çok ilgimi ve dikkatimi çeken yegâne isim Necmettin ERBAKAN olmuştur. Sebebi siyasi özelliğinden ziyade bilim adamı oluşundan ileri gelmektedir. Üstelik okuduğum bölüm nedeni ile de kendisine yoğun ilgi duymaktayım. Bu sıralar aldığım bir kararla gözlemlediğim kişilerin hayatını araştırıp yazarak bu bilgimi pekiştirmeyi düşünüyorum.

Sadede gelecek olursak Necmettin Erbakan’ın hayatı gerçekten hem ibret verici hem de ilham  kaynağı olacak niteliktedir diyebilirim, gönül rahatlığıyla. Bulunduğu her yerde hem lider, hem hoca hem de iftihar edilen bir talebe, bir mühendis ve bir siyaset adamı olmuş.

Rahmetli Erbakan’ın biraz soyunu irdeleyecek olursak kendisi hakiki bir Osmanlı ağırlığı olan aileye mensuptur. Aslen Adana’nın Kozanoğulları sülalesindendir. Dedesi ise Sultan II. Abdülhamid’e ve saraya yakınlığı ve bağlılığı ile bilinen Hüseyin Beyin torunudur. Hüseyin bey, Necmettin Erbakan’ın babası olan, oğlu Mehmet Sabri Beye hukuk tahsili yaptırır. Daha sonra Mehmet Sabri Beyin tayini ilk olarak Erzurum İstinaf Mahkemesi Savcılığına çıkmış. Erzurum halkı Mehmet Sabri Beyi çok sever ve oranın tanınmış ailelerinden Korukçuların kızı Sabire hanımla evlendirirler. Burada ise Rusların Erzurum’u işgali sebebiyle zorunlu bir göç başlar. Göç sırasında ise Sabire hanım vefat eder. Savcı Mehmet Sabri beyin tayini ise Sinop Ağır Ceza Hakimliğine verilir. Burada Sinoplu Kamer hanım ile evlenir ve Necmettin Erbakan bu evlilikten dünyaya gelmiş. Rahmetli Necmettin Erbakan’ın ailesi bu şekildedir. Ailesinden biraz bilgi verecek olursak da bir abisi Göz Hastalıkları Profesörü, birisi Cildiye Profesörü, bir kız kardeşi Eczacı ve bir kardeşi de Makine mühendisidir. Okumuş ve bilgi yuvası bir aileden geldiği için diye düşünüyorum bütün kardeşler okumakla kalmamış akademisyen olmuşlar.

Erbakan soyadı ise daha önce belirttiğim gibi dedesinin saraya yakınlığı bilindiği üzere Kozanoğulları sülalesi saraya Nazırzade olurlar. Soyadı kanunu çıktığı sıralarda ise bu sülale bu göreve müteakip Erbakan soy ismini alırlar. Hakikaten imrenecek bir aile ve terbiye içinde büyümüş.

Rahmetli Erbakan’ın soğunu inceledik. Bir de şahsi hayatına bakalım.  Necmettin Erbakan babası Mehmet Sabri beyin görev yeri olan Sinop’ta dünyaya gelmiştir. İlk okula burada başlar ve kendisi 6 yaşında iken babasının tayini Kayseri Ağır Ceza Hakimliğine çıkmıştır. Kayseri’de devam eden eğitim ardından babasının tayini dolayısıyla kalan eğitimine ise Trabzon’da devam eder ve orta okulu birincilikle bitirir. Babası Alman disiplinini seven birisi olduğu için önce Alman lisesine kayıt ettirmek ister. Ancak Alman lisesi hazırlık sınıfı dahil 7 yıl sürdüğü için bunun yerine İstanbul Erkek Lisesine kaydını yaptırır.

Erbakan lise öğreniminde devam ederken çalışkanlığı ile kendisinden hep söz ettirip okulda da bu sebeple neredeyse ün yapmış. Özellikle Sıfırcı diye tabir edilen lisenin Fizik hocasının sınavından 10 alarak okulda büyük yankı uyandırır. Bu özelliği ile Erbakan hakikaten şu bakışta bile gelecek vaad eden bir insan olduğunu gerçekten hayranlık verecek derecede belli ediyor. Devam edelim…

necmettin erbakan okul birincisi

Bu çalışkanlığı ile Erbakan, İstanbul Erkek Lisesini de Birincilikle bitirip o zamanki şartlarda okul birincilerine sınavsız geçiş hakkı verilirken kendisi sınava girmeye karar verip sınavda da üstün başarı vererek o zamanki ismi ile Yüksek Mühendis Mektebine girmeye hak kazanır. Üstelik o zamanın öğrencileri ne olur ne olmaz diye ikinci üçüncü tercih yazarken Erbakan tek tercih yapmış. Bu açıdan ise Erbakan benim görüşümde kararlarını ve hedeflerini gerçekten hem katı hem de keskin biçimde vermektedir. Yüksek Mühendis Mektebi sıralarda İstanbul Teknik Üniversitesi olarak isim değiştirir ve üstün başarı gösteren Erbakan’a da 2. sınıftan devam etme hakkı tanınır.

Üniversite tahsili döneminde ise Analiz, Yüksek Matematik gibi önemli ve ağır derslerde gösterdiği başarı neticesinde kendisine takılan bir lâkapla Derya Necmettin olarak anılmaktadır. Hatta o zamanki çevresinin espirisi ile de biraz da kilosu sebebiyle Yarım Dünya Necmettin de denilmiş. :)

Yine kendisinden beklenen bir başarı ile 1948 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesini 1.’likle bitirmiş. Üstelik 4 üzerinden 3.96 ile bir rekor kırıp 70 sene geçmesine rağmen halen o rekor kırılamamıştır.

Aynı yıl üniversitenin Motorlar kürsüsünde asistan olarak öğretim üyesi olur. Hatta o zamanın bir tesadüfü olsa gerek bölümün motorlar dersine giren hocası askere gittiği için asistan olarak derslere bizzat kendisi girer. Bu olay ise Türkiye tarihinde yine ilkler arasında yerini alır. Hatta bu yıllardan enteresan bir şey duydum Necmettin Erbakan Üzeyir Garih’in de üniversiteden hocasıymış.

Bundan sonra ise Erbakan Motorlar ve Termodinamik alanında 1.5 yıl çalışma yapmış ve bu süre içinde 3 tez hazırlamış. Bu tezlerden birisi  “motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi” Türk ve Alman bilim çevresinde büyük yankılar meydana getirmiş. İşte bu noktada Erbakan’a hayran olduğum kısımdır.

Necmettin Erbakan Hoca
Erbakan bu tezinden sonra Alman DEUTZ Motor fabrikasına Leopard tankları hakkında araştırma yapması için fabrikanın genel müdürü Prof. Dr. Flast tarafından davet edilir. Hatta burada Almanların çözemediği bir tip motoru da geliştirir. Hatta bu tankı öyle bir düzeye getirir ki takın motoru hem benzin hem mazor hem gaz yağı hatta neredeyse zeytin yağ ile çalışabilecek duruma gelmiş. Bundan sebeple hakikaten Erbakan’ın önü bilim adamı olarak açılsa idi Türkiye kendi motorunu ürtebilirdi. Nitekim bunun ardından Erbakan Gümüş Motor A.Ş.’yi kurar ve ilk yerli motor üretimi başlar. Üstelik seri imalatla. Hatta öyle ki şuan bile bu fabrikadan çıkan motorlar kullanılmakta. Erbakan’ın İTÜ’de laboratuvarda ürettiği motoru halen kullanan var.

necmettin erbakan gümüş motor
Necmettn Erbakan (ortada) ve Gümüş Motor

Erbakan’ın yaptığı Motorun haberi;

Almanya’da DEUTZ fabrikası kendisine o zamanın şartlarında çok iyi bir maaş teklif etse de Erbakan ülkesine dönerek hizmetine devam etmiş. Bu ise benim gözümde bir bilim adamı olduğu kadar müthiş bir vatansever olduğunun da en güzel kanıtıdır diyebilirim.

Şimdi bir de Erbakan’dan bize aktardığı bir konu ise kendisi Almanya’da Aachen Teknik Üniversitesinde doktorasını yapmaya gittiğinde Almanya o zamanlarda savaştan yeni çıkmış durumda ve üniversitenin camları yok, kalorifer yanmıyor; hocalar paltolarla derslere gidiyordu, diyor. Almanya bu şartlarda ağır sanayi oluşumlarına yoğunluk vererek bu duruma gelmiştir, diyor. Nitekim siyasi açıdan baktığımızda ise bu denli bir çöküntüden yükselen devletin gidişatını ve iç olaylarını bilen birisi olarak bir Başbakanın bu ülkeye vereceği hizmeti de ölçmek gerçekten çok zor. Haddi zatında tahmini %30 dediği ancak tarihe tekrarı rastlanmayan bir zamla memurlara %50 zam yapabilen bir insandı kendisi.

Bu konudan sonra daha ilerisi siyasi konulara giriyor. O konulara ise başka bir makalede değinmeyi düşünüyorum. Çünkü Necmettin Erbakan gibi bir isim tek makalede bitecek gibi değil. Bu makaleyi yazmak içinse 3 saat kadar hayatını araştırmam gerekti. Biraz eskilere dayanan bir de medya tarafından pek değer verilmeyen konularda başarı sağlayan bir insan olduğu için görsel konusunda kısıtlı kaldım. Bir sonraki yazı için görüşmek üzere.

10 Replies to “Bir Deha Bilim Adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan”

  1. Hocam bir yazım hatanız var, “Erbakan’ın yatığı Motorun haberi” değilde “Erbakan’ın yaptığı Motorun haberi” olmalı sanırım.

  2. ülkemizde nadir yeteneklere sahip bir mühendis bilim adamı,aynı zamanda bir siyasetçi bu ikisini aynı yerde bulmak güç olsa gerek

    1. ve Onun gibi bir çok yetenek de belki de farkına varamadan göçtü gitti. Rahmetli Erbakan yine aralarından sivrilip gelmiş bu günlere.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir