Haftanın Yazısı #2

Bu haftanın yazısını biraz geç yazdım. Sebebi bugün sınav olması ve biraz Pazartesi günleri yoğunluk olmasından dolayı. Aslında haftanın yazısı olarak Pazartesi gününü seçmek biraz ters oluyor ancak mantıksal olarak Pazartesi günü haftanın başlangıcı olduğu için bu şekilde uygun düşünüyorum. Neyse, gelelim bu haftaki düşüncelerime;

Bugün doğup büyüdüğüm mahalleden, yurttan ve Sivas’tan arkadaşım olan Ahmet geldi odama misafir olarak. Biraz sohbet ettik. Kendisi de Otomotiv Mühendisliği okuduğu için mühendislik alanında yüzeysel bi sohbetimiz oldu. Yıldız Teknik Üniversitesinin geçenlerde Kenan Sofuoğlu’na test ettirdiği spor arabadan konuştuk. Üniversite bu yarışma ve benzeri etkiniklere binlerce lira veriyor. Ancak gel gelelim bizim Cumhuriyet Üniversitesi “bizden para isteme ama her türlü arkadayız” havası içinde. Para olmadan da mühendislik projeleri olmuyor işte…

Bir de bu ara RSS’den haber takip etme işlerine giriştim. Önceden bu huyum yoktu. İnternette sosyal meyda üzerinden ne görürsem onları okuyordum. Geçenlerde bilgisayarıma format atıldı, win7 64 bit kurdurdum (sırf Catia vs çalışmadığı için). Win7’nin bi özelliği de haberleri masaüzerinde bir uygulamadan takip ediyorsunuz. RSS’ye bilgisayarınızdaki IE üzerinden abone oluyorsunuz masaüstünüze o sitenin haberleri geliyor. Bu sadece haber sitesi değil takip edeceğiniz blog, teknoloji sitesi gibi RSS’lerde olabilir. Sitenin yeterki RSS desteği mevcut olsun. Çok hoş olduğu için sizlere de öneriyorum. Ayrıntılı bilgiyi buradan bulabilirsiniz.

Sınav haftasına yine girdik değerli arkadaşlar. Makine Mühendisliği okumanın ağırlığını bu dönemlerde tüm zerrelerime kadar hissediyorum. Çünkü Türkiye şartlarında bu bölümü okuyup bu zorlukları çekerek mezun oluyorsunuz ancak özel sektörde daha zor şartlar sizleri bekliyor. Bu nedenle benim mesleki olarak en büyük önerim bilgisayara ve dilinize çok hakim olun. Sizlere bir örnek vermek istiyorum; Gökçe Gün isimli bir abimiz. YTÜ’ni 7 senede bitirmiş. Bu şu demek, dersleri pek sallamdan sadece bir şeyler öğrenmiş. Sallayan birisi olsa 3,5 yılda 3,5 ortalama yapar akademik kariyer peşinde koşardı. :) Sizden ilk ricam buradaki linkten abimizin bildiği konuları bi inceleyim. Benim bölümünü okumam ve baba mesleği olarak da makine imalat sektöründe büyümeme rağmen bilmediğim programlar/programlamalar da üst seviye bilgi sahibi. Abi, öğrenin/öğrenelim. :)

Karikatürleri sever misiniz? Ben geceleri uyumadan sık sık Umur Sarıkaya’nın karikatürlerini okurum. Bu konuyla ilgili yazdığım bir de yazım var. İnceleyebilirsiniz. :)

Bu haftalık yazımı da burada bitirirken, yazı boyunca ilk üç paragrafın “B” harfi ile başladığını fark edip psikolojik olarak ÖSYM sınavına hazırlana öğrenci misali değişikliğe gittiğimi de vurgulayarak bol okumaları bloglar diliyorum. :)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir