Döviz Kurlarındaki Dalgalanma İş Dünyasını Nasıl Etkiliyor?

2025 yılı itibarıyla döviz kurlarında yaşanan dalgalanma, hem ithalatçı hem de ihracatçı firmalar için planlama yapmayı zorlaştırıyor. Özellikle dolar ve euro kurunda görülen ani yükselişler ve sonrasındaki geri çekilmeler, maliyet hesaplamalarında belirsizlik yaratıyor. Ekonomi uzmanlarına göre, kur istikrarının sağlanamaması, işletmelerin yatırım ve üretim kararlarını doğrudan etkiliyor.

Yılın ilk yedi ayında Türk Lirası, dolar karşısında yaklaşık %9 oranında değer kaybetti. Bu durum, dövizle borçlanan veya hammaddeyi ithal eden firmalar için maliyetleri artırırken, aynı zamanda fiyatlamada da zorluklara yol açıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), kur farkı nedeniyle ek finansman ihtiyacıyla karşı karşıya kalıyor.

Kur dalgalanmalarının en yoğun hissedildiği sektörlerin başında teknoloji, otomotiv ve inşaat geliyor. Elektronik ürünlerde kullanılan çip, işlemci ve benzeri bileşenlerin büyük kısmı ithal olduğu için, döviz kurundaki artış raf fiyatlarına doğrudan yansıyor. Tüketiciler ise bu durum karşısında harcamalarını ertelemeye başladı.

İhracatçılar açısından bakıldığında ise döviz kurundaki artış ilk etapta avantaj gibi görünse de, orta vadede bu durumun olumsuz yansımaları oluyor. Zira üretim için kullanılan birçok girdinin dövizle satın alınması, maliyetleri yukarı çekiyor. Bu da, rekabet gücünün azalmasına neden olabiliyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerine göre, ihracatçı firmaların %62’si kur dalgalanmalarının fiyat teklifi verirken ciddi bir sorun oluşturduğunu belirtti.

Öte yandan, turizm sektörü kur artışından nispeten olumlu etkileniyor. Yabancı turistler için Türkiye daha cazip hale gelirken, bu durum otel ve restoran gelirlerinde artışa neden oldu. Ancak hizmet sektöründeki bu canlılık, genel ekonomik tabloyu dengelemek için yeterli değil. Sanayi ve üretim tarafında döviz kurunun yarattığı belirsizlik hâlen önemli bir risk unsuru.

Finans sektörü açısından da döviz kurları, kredi ve mevduat politikalarının şekillenmesinde önemli rol oynuyor. Bankalar, döviz cinsinden kredi taleplerinde daha temkinli davranırken, bireysel yatırımcılar ise dövize yönelerek tasarruflarını korumaya çalışıyor. Bu durum, döviz talebini artırarak kur üzerinde ek baskı oluşturuyor.

Ekonomistler, döviz kurundaki oynaklığı azaltmak için öngörülebilir para politikalarının ve mali disiplinin önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, üretimde yerli kaynak kullanımının artırılması, ithalata bağımlılığın azaltılması ve risk yönetiminin etkin yapılması, işletmelerin bu dönemi daha az zararla atlatmasına yardımcı olabilir.

2025’in geri kalan aylarında döviz piyasalarında nasıl bir seyir izleneceği, hem iç hem de dış ekonomik gelişmelere bağlı olacak. Özellikle ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından alınacak faiz kararları, küresel sermaye hareketlerini ve dolayısıyla döviz kurlarını doğrudan etkileyebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir