Büyüdüğümü Ne Zaman Anladım?

büyümek istiyorduk çünkü bok vardı

Aslında yazıya başlarken nasıl giriş yapacağımı inanın 10 dk kadar editöre boş boş bakarak düşündüm. Bu şekilde başladım. :) Yazıyı yazmak İsmail Usluer‘in blogta gördüm. Bende yazıyım dedim. Şimdi her insanın doğup büyüdüğü ve elbetteki öldüğü süreç içerisinde geçirdiği evreler muhakkak ki var. Bunların kimisini çevremiz görüp anlar kimisini kendi iç dünyamızda biz görerek anlarız. Mesela bebeklikten çocukluk dönemine geçtiğimizde ailemiz anlar. Okula ilk başladığımız, ders çalışmamız ve karne getirmemiz gibi etmenleri de sayarsak. Bu geçiş dönemi ise somuttur, hatta resmidir bile diyebiliriz. Soyut olan geçiş dönemi ise sınırlarının soyut olduğu bir sınır içinde gelişen evre diyebilirim -kendi deyimimle-. Bu sınırlar ise her insanda ama her insanda mutlaka değişiyor.

Büyüdüğümü İlk Ne Zaman Hissettim?

17-18 yaşlarındaydım, Ankara Hastanesinde bir randevum vardı. Hastanenin alt katında röntgen sırası bekliyordum. Oturduğum sıraların karşısında da benim de röntgen sırası aldığım danışma vardı. Hastalar orada sıra oluyor, sıra ile kimlikleri verip danışmadan röntgen sırası alıyordu. Ben de düşündüm. Bu memurların yaptığını yapabilir miyim diye. Bu şekilde daha önce de çok kez düşündüm; şoför olur muyum, idareci olur muyum, öğretmen olur muyum gibi sorular sorardım ama her seferinde, yok daha büyümem lazım, derdim. Ancak bu sefer memurların yaptığı işi yapabileceğimi hissettim. Sanırım büyüdüğümü anladığım ilk olay bu olsa gerek.

Kendi İşimi Kendim Halletmem

Bu hastane örneğini verdim ama, danışmanların yaptığı işi benim de yapabileceğimi düşündüğüm de fark ettim ki hastanedeki işleri de hep kendim yapıyordum. Benden 5 yaş büyük kuzenlerim bile yanında annesiyle, arkadaşıyla giderken 17 yaşında daha reşit olmamış bir birey olarak önce işlerimi halleder sonra da oradan dershaneye geçerdim.

İşe Girip Çalışmak da Kolay Değildi

Aradan geçen 3-4 sene sonra okuduğum lisenin de mobilyacılar sitesinde olmasının verdiği bir etkenle de okuldan çıkınca mobilyacılarda ara sıra gidip çalışırdık arkadaşlarla. O zamanlar çok güzel geçerdi. Bir lise öğrencisinin cebinde para olması ne demek çok iyi bilirim. :)

Okuldan çıkıp da (hatta isim vereyim) Turkuvaz mobilyada gidip çalışırdık arkadaşlarla. O zaman az ama öğrenciye göre güzel harçlık kabilinden para verirlerdi. Ertesi gün okul kantininde aldığımız tost ve çayın tadı da farklı gelirdi vesselam.

Üniversiteyi İlk Seferde Kazanamamak

Bu olaya aslında tek başına bir konuda değinmem lazım diyebilirim. Çünkü şu yaşıma kadar yaşadığım kısacık zamanda bende en büyük iz bırakan etken üniversiteyi ilk yıl kazanamamak olmuştu, aslında sadece bu değil altındaki başka sebeplerle birlikte… Öğrenciliğim hiç de parlak geçmedi. Ancak her zaman araştırma ve okuma alışkanlığı olan birisi olduğum için öğretmenler tarafından hep umutla karşılandım. Hatta şunu da söylemeden geçmeyim, lisede sınıfta da kaldım. :) İlk sene kendim çalıştım ancak kazanamadım. Çünkü ne sınav sistemini ne de tercih yapmayı bilmiyordum. Ancak ertesi yıl dershaneye başladığımda derslerden çok sınav sistemi ve tercihler hakkında araştırma yaptım. Çünkü o zamanlarda kazandığım kendi hayatımı kendim idame etme, kendimi tanıma ve kendi istediğim hayatı yaşama olgusu oluşmuştu.

Maddi Hayatını İdame Etme

İlk önce şunu söyleyim ki, bu konuda öncelikle şehir dışında okuyan bir öğrenci olmalısınız. Çünkü şehir dışında çalışan birisi olasınız gününüz işte, akşamınız evde, ay başı da maaşınız cebinizde olur. Ancak öğrencisiniz ve ilk göç ettiğiniz yerde kalacak yer de belli değil yarına ne yiyeceğiniz de. Devletten aldığınız kredi yada burs evde kalıyorsanız ancak yol paranız ve okuldaki harçlığınıza yeter. Bu noktada artık para harcamayı öğreniyorsunuz, markette ürünlerin etiketlerini okuyup genel kültür ediniyorsunuz. Genel kültürü mizahi olarak kullandım ama gerçekten öyle; hangi ürün hangi markette kaç para kültürü. :)

Hem Okumak Hem Para Kazanmak

Son bir senedir hem harçlığımı kazanıyorum hem de okulumu okuyorum. Bu aradaki denge o kadar önemli ki ikisinden birisini gevşetince ya okul bitmek bilmez yada sefalet. Son bir senedir ailemden neredeyse hiç para almamaya başladım denebilir. Sınav dönemleri vs işlerime yoğunlaşamadığım için ailemden destek almam gerekiyor o kadar. Onun dışında kendi haçlığını kazanıyor, okul masrafları, kişisel masrafları karşılayabiliyor üstüne de ne olur olmaz diye kenara para atıyorsan daha ne kadar büyümen gerekiyor ki?

 

One Reply to “Büyüdüğümü Ne Zaman Anladım?”

  1. İnsan gerçekten büyüdüğünü anlamadan fark etmiş oluyor ve arkasına dönüp baktığında çocukluğundan ufak tefek anılar bir kaç fotoğraf buluyor. Bir yuva kuruyorsunuz ve bebek sahibi oluyorsunuz, bebeğinize elbise seçiminde iggne bebek giyim en yeni model mevsimlik bebek elbiseleri alt üst takımları ile online alışverişe açıldı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir